26 Şubat 2013 Salı

EĞİTİMLERİMİZ BAŞLAMIŞTIR...

Bursa'da kurulu Sosyal Medya Ajansı olan ÇILGIN PİKSELLER ve Kurumsal ve Kişisel Gelişim Eğitimleri düzenleyen EDUTECH PARTNER iş ortaklığı ile tasarlanan ve uygulanan eğitimler başlamıştır.

Katılım sayıları her bir eğitim için maksimum16 kişi ile sınırlıdır.

Önkayıt başvuruları web siteleri üzerinden yapılmaktadır. Tüm eğitimlere ve ilgili başvuru formalarına EĞİTİMLER bölümünden ulaşabilirsiniz.


Sosyal Medya Eğitim Programı                             |   6-7 Nisan 2013 Cumartesi ve Pazar

Bilişim Suçları Eğitim Programı                            |   30 Mart 2013 Cumartesi

Satış Yönetimi Eğitimi Programı                          |   23 Mart 2013 Cumartesi

SWOT Analizi Eğitim Programı                             |   13 Mart 2013 Cumartesi


DETAYLAR ve BAŞVURU:



OTELLER SOSYAL MEDYADA NASIL YER ALMALI?


Ülkemizde Turizm sektörü bir zamanlar bacasız sanayi olarak tanımlanır ve ülkenin en önemli tanıtım ve gelir kaynaklarından gösterilirdi ki bu doğruydu. Çünkü, bir ülkenin global dünyada tanınmasında Turizm gerçekten büyük önem arz ediyor. Özellikle son yıllarda ülkemizde hayata geçirilen Turizm yatırımları sonucunda ciddi ilerlemeler kaydedildi. Ülkemizin bulunduğu konum ve sahip olduğu özelliklere bakıldığında bu alanda çok daha fazla yatırımın yapılması gerçeği kaçınılmazdır. Ancak, Turizm sektörü öyle bir sektör ki iyi yaptığınızda güzel ancak küçük eksiklik ya da hatada ise son derece negatif etkileri olan bir sektördür. Eskiden belki çok önemli değildi ancak teknoloji ve sosyal medyanın yükselişi ile birlikte artık her türlü iyi ya da kötü referans anında yüzbinlerce kişiye ulaşabiliyor. İşte tam bu noktada, Turizm sektöründe yer alan her kurum için sosyal Medya çok daha önemli bir noktaya geliyor.

Turizm sektöründe yer alan kurumlar kısa bir süre öncesine kadar sosyal Medya’nın etkileri konusunda çok fazla bilgi sahibi değildi. Aslına bakılırsa durum halen böyle denilebilir. Çünkü, Sosyal Medya mecralarında birkaç hesap açarak bu kanallardan belli mesajları yayınlamak ne yazık ki yetersiz. Ciddi anlamda kurumsal bir strateji geliştirilmeli ve doğrultuda çaba gösterilmelidir. Özellikle yurtdışı kanallara bakıldığında, bazı oteller bunun farkına vardı ve bu doğrultuda özel çalışmalar başlattılar.
Örnek:
Lüks oteller zinciri Four Seasons Ocak 2012’de internet sitesini yeniledi. Sitenin yeni yapısında TripAdvisor, Facebook ve Twitterda Four Seasons otelleri hakkında yapılan yorumlara son derece görünür bir şekilde yer verilirken, kullanıcılar linklere tıklayarak site dışındaki bu içeriklere anında ulaşabiliyor. (Lüks markaların internet sitelerinde nadir görülen bir uygulama)

“Tatil” demek, genel anlamı itibari ile yorgun geçen bir dönem sonrasında insanların dinlenme ihtiyacının karşılanması olarak tanımlanabilir. Ancak; insanlar temelde dinlenmek istese de, bunun yanında kaliteli yeme-içme, eğlenme ve farklı aktiviteleri de aynı anda isteyebiliyor. Görüldüğü üzere farklı ülkelerden gelen insanların farklı seçenekleri ile birleştiğinde, ortaya ciddi anlamda kontrol edilmesi gereken bir veri büyüklüğü ortaya çıkıyor. Nereden geldi, otele nasıl ulaştı, nereden referans aldı gibi bilgilerin edinilmesi artık internet ortamındaki Sosyal Medya mecraları üzerinden yapılmaya başlandı. Bunları kaliteli takibi ve sonrasında fayda çevrilerek sürdürülebilir başarının sağlanması, yukarıda da değindiğimiz üzere iyi bir SM Stratejisi ve S-CRM takibi ile mümkün olabilir.
Peki; bu durumda ne yapılmalı ve oteller nelere dikkate etmeli?
Öncelikle durum analizi yapalım ve aktif seyahat edenlerin davranış şekillerine yönelik aşağıdaki birkaç veriyi görelim:
  • Otel arayanların % 22’si mobil cihazlar üzerinden bu aramaları (Yer, yorum, rezervasyon…) yapıyor.
  • Seyahat edenlerin % 81’i yorum bırakıyor. (Bunun % 47’si erkek ve % 53’ü ise kadın.)
  • % 45’i 35 -49 yaş aralığında / % 30’u 25 -34 yaş aralığında / % 22’si 54 – 64 yaş aralığında.
  • % 12’si seyahat ile ilgili mobil uygulamayı internetten indiriyor.
  • Seyahat edenlerin % 47’si mobil cihaza sahip.
  • Akıllı telefon sahibi olanların %75’i, havaalanlarındaki Wi-Fi bağlantıları kullanıyor.
Hedefler ve Sonuçlar:
  • Sosyal Medya’da olumlu ve olumsuz tüm yorumlar çok dikkatli takip edilmeli.
  • Sadece izlemek yetmiyor, etkileşime geçmeli ve karşılaşılan sorunlar sıcak temas ile çözülmeli.
  • Web sayfası ve Sosyal Medya mecralarında, ilgi gören ve paylaşma isteği uyandıran içerikler üretilmeli.
  • Olumlu yorumlar kadar olumsuz yorumlarda mutlaka yayınlanmalı.
  • Etkileşimler çok hızlı ve sonuca yönelik olmalı.
  • Proaktif olmalı, daha sorunlar oluşmadan tedbir alınmalı.
  • Tüm mecralarda aynı değil, konsepte uygun farklı içerikler üretilmeli ve yayınlanmalı.
  • Web sayfası ve Sosyal Medya’da yer alınan mecralardaki görsellik önemli. İlgici çekici tasarımlar oluşturulmalı, gelişen konulara göre zaman zaman mutlaka değiştirilmelidir.
  • Durağan içeriklerin yanında, hareketli içerikler tasarlanmalı ve kullanılmalı.
  • Görsellikler, mutlaka videolar ve benzeri materyaller ile desteklenmelidir.
  • Web sayfanızın dışında, mutlaka mobil sayfa uygulamalarınız olmalı ve içerikleri buna göre geliştirilmelidir.
  • İlginç yarışmalar düzenlenmeli, katılımcıların yorumları yanında sonraki uygulamalar için görüşleri alınarak katılımcı olmaları sağlanmalıdır.
Evet; Sosyal Medya’da yer almanın bir zorunluluk değil ihtiyaç olduğunun bilincinde olmalıyız. Bu ihtiyaçların fayda dönüşebilmesi içinde, Sosyal Medya stratejilerinin kısa dönemli değil uzun dönemli olması gerektiğini de asla unutmamalıyız. Sürekli ilgiyi üzerinizde tutabilmek için, geliştirilen strateji dahilinde ki etkinliklerin sürekli olması kaçınılmaz bir gerçektir.
KAYNAKLAR:

8 Şubat 2013 Cuma

İNTERNET GİRİŞİMCİLİĞİ VE E-TİCARET DURUM RAPORU (TC - KALKINMA BAKANLIĞI RAPORU)


Kısa bir süre önce Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanlığı aracılığı ile bir rapor yayınlandı. Bu rapor, hem Türkiye’deki bazı verileri içeriyor hem de Dünya ile arasındaki karşılaştırmayı veriyor. Rapor 163 sayfadan oluştuğu için, sizlere bir fikir vermesi ve farkındalık yaratması açısından bazı öne çıkan başlıklar aşağıda özetlenmiştir. 
Sizlere tavsiyemiz, buradan raporun tamamını temin ederek tüm detayları ile incelemenizdir.
Rapordan da anlaşılacağı üzere, internet ve internet girişimciliğinin etkisi giderek artacaktır. Ancak bu yolda atılacak adımların önünde bazı engeller vardır. Bu engellerin sağlıklı geçilebilmesi ve sürdürülebilir iş sonuçlarının ortaya konabilmesi, küresel gelişim ve değişimleri yakından izlemek, analiz etmek ve yol haritasını buna göre belirlemekten geçiyor.

Rapor Özeti:

Girişimcilik birçok farklı şekilde tanımlanabilmektedir. 20. yüzyılın en etkili ekonomistlerinden biri olan Joseph Schumpeter, 1934 yılında girişimcileri pazarda girişimci değişimlere yol açan yenilikçiler olarak tanımlamıştır. Schumpeter, bir değişikliğin girişimci olarak nitelenebilmesi için 5 özellikten birine sahip olması gerektiğini öne sürmüştür. 

Bu 5 özellik söyle sıralanabilir:

  1. Yeni veya geliştirilmiş bir ürünün pazara getirilmesi, 
  2. Yeni bir üretim metodunun gelişmesi,
  3. Yeni bir pazar oluşturulması,
  4. Yeni bir girdinin ekonomiye kazandırılması,
  5. İş yönetimi süreçlerinde organizasyon veya yapı değişikliği

"……………………internet girişimciliği “risk alarak, yaratıcı ve/ya da yenilikçi çözümler geliştiren ve bunları iyi yönetimle birleştiren yeni ya da mevcut kuruluşların asıl is alanları
dışında, internetsiz var olamayacak şekillerde ekonomik aktivite veya sosyal fayda yaratma ya da geliştirmeleri” olarak tanımlanmaktadır."

Öne Çıkan Başlıklar:
  • İnternet, girişimciliği besleyen bir ortam hazırlar.
  • İnternet, perakende örneğinde geleneksel mağazaya göre işletme giderlerini azaltması dolayısıyla düşük maliyetli bir is modeli imkanı verir.
  • Ekonomik katkı / İstihdam katkısı / Sosyal katkı


  • Türkiye’de en çok trafik alan sitelerden sadece küçük bir kısmı Türk internet girişimleridir ve e-Ticaret alanında yoğunlaşmışlardır.
  • Daha çok internet teknolojisi kullanan KOBİ’ler daha hızlı büyümekte ve daha fazla ihracat yapmaktadır.
  • İnternet girişimciliği Dünya’da ciddi istihdam yaratan şirketlerin oluşmasını sağlamıştır.
  • İnternet girişimciliği doğrudan işe alım ile istihdam yaratmaktadır.
  • İnternet girişimlerinin artmasına paralel olarak seyahat acentası istihdamında ciddi azalma meydana gelmiştir.
  • Kar amacı gütmeyen bilgi paylaşımı sağlamaktadır.
  • Vatandaşların yönetime katılma ve daha kolay fikirlerini paylaşma/beyan etmesini sağlamıştır.
  • Türkiye’de internet girişimciliği son kullanıcıya yönelik e-Ticaret ve forum gibi alanlarda başarılıdır.


  • Türkiye yeni şirketlerin finansmanını sağlama endeksinde karşılaştırılan ülkelerin hayli gerisindedir.
  • Türkiye’de melek yatırımcılık uluslararası örneklere göre çok düşüktür.
  • Kuluçka organizasyonları Türkiye’de 4 koldan gelişmektedir.
  • Türkiye hisse senedi pazarı benzer ülkelere göre hem büyüklük hem de GSYIH penetrasyonu açısından geride kalmıştır.
  • Türkiye’de girişimcilik yetkinliğini arttırma imkanları küresel örnekler ile karşılaştırıldığında daha az gözükmektedir.
  • Türkiye’de bilgisayar ve mühendislik gençlerin rağbet ettiği meslek kollarıdır.
  • Türkiye’de girişimcilikten başarısızlık korkusu düşüktür, fakat yetkinlik ve fırsatların varlığına güven eksiktir.
  • KOBİ’ler Türkiye’deki işletmeler içerisinde gelir ve istihdamda büyük bir ağırlığa sahiptirler.
  • Küresel e-ticaret hacmi son 4 yılda ortalama 16% artış göstermiştir.
  • e-Ticaret AB ülkelerinde % 15 (ciro içinde) büyüklüğe ulaşmıştır.
  • e-Ticaret kargo sektöründe büyümeye neden olmuştur.
  • Dünyada işletmeden tüketiciye (B2C) e-ticaret tüm sektörlerde hızla artmaktadır.
  • Türkiye’nin işletmeden tüketiciye (B2C) e-ticaret hacmi diğer ülkelerle kıyaslandığında gelişme potansiyeli yüksektir.
  • İşletmeden tüketiciye e-Ticaret yerli markaların oluşmasını sağlamıştır.
  • Türkiye’deki internet kullanıcıları, Avrupa’dakilere kıyasla oldukça aktif ve gençtir.


  • Türk kullanıcıları haberleri yoğunlukla internetten takip etmeyi tercih etmektedir.
  • Türkiye’de ise ağırlıklı olarak kredi kartı ve kapıda ödeme yöntemleri kullanılmaktadır.
  • İnternetten alışverişte yaşanan sorunlar daha çok kargo sürecinde yaşanmaktadır.
  • Kargo, Türkiye’de diğer ülkelere göre pahalıdır.
  • Küresel işletmeler arası (B2B) e-ticaret dünya ekonomik büyümesinden hızlı büyümüştür.
  • Çoğu Türk e-Ticaret siteleri yurtdışına hizmet verememektedir.