Ülkemizde Turizm sektörü bir zamanlar
bacasız sanayi olarak tanımlanır ve ülkenin en önemli tanıtım ve gelir
kaynaklarından gösterilirdi ki bu doğruydu. Çünkü, bir ülkenin global dünyada
tanınmasında Turizm gerçekten büyük önem arz ediyor. Özellikle son yıllarda
ülkemizde hayata geçirilen Turizm yatırımları sonucunda ciddi ilerlemeler
kaydedildi. Ülkemizin bulunduğu konum ve sahip olduğu özelliklere bakıldığında
bu alanda çok daha fazla yatırımın yapılması gerçeği kaçınılmazdır. Ancak,
Turizm sektörü öyle bir sektör ki iyi yaptığınızda güzel ancak küçük eksiklik
ya da hatada ise son derece negatif etkileri olan bir sektördür. Eskiden belki
çok önemli değildi ancak teknoloji ve sosyal medyanın yükselişi ile birlikte
artık her türlü iyi ya da kötü referans anında yüzbinlerce kişiye ulaşabiliyor.
İşte tam bu noktada, Turizm sektöründe yer alan her kurum için sosyal Medya çok
daha önemli bir noktaya geliyor.
Turizm sektöründe yer alan kurumlar kısa
bir süre öncesine kadar sosyal Medya’nın etkileri konusunda çok fazla bilgi
sahibi değildi. Aslına bakılırsa durum halen böyle denilebilir. Çünkü, Sosyal
Medya mecralarında birkaç hesap açarak bu kanallardan belli mesajları
yayınlamak ne yazık ki yetersiz. Ciddi anlamda kurumsal bir strateji
geliştirilmeli ve doğrultuda çaba gösterilmelidir. Özellikle yurtdışı kanallara
bakıldığında, bazı oteller bunun farkına vardı ve bu doğrultuda özel çalışmalar
başlattılar.
Örnek:
Lüks
oteller zinciri Four Seasons Ocak 2012’de internet sitesini yeniledi.
Sitenin yeni yapısında TripAdvisor, Facebook ve Twitterda Four Seasons otelleri
hakkında yapılan yorumlara son derece görünür bir şekilde yer verilirken,
kullanıcılar linklere tıklayarak site dışındaki bu içeriklere anında
ulaşabiliyor. (Lüks
markaların internet sitelerinde nadir görülen bir uygulama)
“Tatil” demek, genel anlamı itibari ile
yorgun geçen bir dönem sonrasında insanların dinlenme ihtiyacının karşılanması
olarak tanımlanabilir. Ancak; insanlar temelde dinlenmek istese de, bunun
yanında kaliteli yeme-içme, eğlenme ve farklı aktiviteleri de aynı anda
isteyebiliyor. Görüldüğü üzere farklı ülkelerden gelen insanların farklı
seçenekleri ile birleştiğinde, ortaya ciddi anlamda kontrol edilmesi gereken
bir veri büyüklüğü ortaya çıkıyor. Nereden geldi, otele nasıl ulaştı, nereden
referans aldı gibi bilgilerin edinilmesi artık internet ortamındaki Sosyal
Medya mecraları üzerinden yapılmaya başlandı. Bunları kaliteli takibi ve
sonrasında fayda çevrilerek sürdürülebilir başarının sağlanması, yukarıda da
değindiğimiz üzere iyi bir SM Stratejisi ve S-CRM takibi ile mümkün olabilir.
Peki; bu
durumda ne yapılmalı ve oteller nelere dikkate etmeli?
Öncelikle
durum analizi yapalım ve aktif seyahat edenlerin davranış şekillerine yönelik
aşağıdaki birkaç veriyi görelim:
- Otel arayanların % 22’si mobil cihazlar üzerinden bu aramaları (Yer, yorum, rezervasyon…) yapıyor.
- Seyahat edenlerin % 81’i yorum bırakıyor. (Bunun % 47’si erkek ve % 53’ü ise kadın.)
- % 45’i 35 -49 yaş aralığında / % 30’u 25 -34 yaş aralığında / % 22’si 54 – 64 yaş aralığında.
- % 12’si seyahat ile ilgili mobil uygulamayı internetten indiriyor.
- Seyahat edenlerin % 47’si mobil cihaza sahip.
- Akıllı telefon sahibi olanların %75’i, havaalanlarındaki Wi-Fi bağlantıları kullanıyor.
Hedefler
ve Sonuçlar:
- Sosyal Medya’da olumlu ve olumsuz tüm yorumlar çok dikkatli takip edilmeli.
- Sadece izlemek yetmiyor, etkileşime geçmeli ve karşılaşılan sorunlar sıcak temas ile çözülmeli.
- Web sayfası ve Sosyal Medya mecralarında, ilgi gören ve paylaşma isteği uyandıran içerikler üretilmeli.
- Olumlu yorumlar kadar olumsuz yorumlarda mutlaka yayınlanmalı.
- Etkileşimler çok hızlı ve sonuca yönelik olmalı.
- Proaktif olmalı, daha sorunlar oluşmadan tedbir alınmalı.
- Tüm mecralarda aynı değil, konsepte uygun farklı içerikler üretilmeli ve yayınlanmalı.
- Web sayfası ve Sosyal Medya’da yer alınan mecralardaki görsellik önemli. İlgici çekici tasarımlar oluşturulmalı, gelişen konulara göre zaman zaman mutlaka değiştirilmelidir.
- Durağan içeriklerin yanında, hareketli içerikler tasarlanmalı ve kullanılmalı.
- Görsellikler, mutlaka videolar ve benzeri materyaller ile desteklenmelidir.
- Web sayfanızın dışında, mutlaka mobil sayfa uygulamalarınız olmalı ve içerikleri buna göre geliştirilmelidir.
- İlginç yarışmalar düzenlenmeli, katılımcıların yorumları yanında sonraki uygulamalar için görüşleri alınarak katılımcı olmaları sağlanmalıdır.
Evet; Sosyal Medya’da yer almanın bir
zorunluluk değil ihtiyaç olduğunun bilincinde olmalıyız. Bu ihtiyaçların fayda
dönüşebilmesi içinde, Sosyal Medya stratejilerinin kısa dönemli değil uzun
dönemli olması gerektiğini de asla unutmamalıyız. Sürekli ilgiyi üzerinizde
tutabilmek için, geliştirilen strateji dahilinde ki etkinliklerin sürekli
olması kaçınılmaz bir gerçektir.
KAYNAKLAR:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder