26 Şubat 2013 Salı

OTELLER SOSYAL MEDYADA NASIL YER ALMALI?


Ülkemizde Turizm sektörü bir zamanlar bacasız sanayi olarak tanımlanır ve ülkenin en önemli tanıtım ve gelir kaynaklarından gösterilirdi ki bu doğruydu. Çünkü, bir ülkenin global dünyada tanınmasında Turizm gerçekten büyük önem arz ediyor. Özellikle son yıllarda ülkemizde hayata geçirilen Turizm yatırımları sonucunda ciddi ilerlemeler kaydedildi. Ülkemizin bulunduğu konum ve sahip olduğu özelliklere bakıldığında bu alanda çok daha fazla yatırımın yapılması gerçeği kaçınılmazdır. Ancak, Turizm sektörü öyle bir sektör ki iyi yaptığınızda güzel ancak küçük eksiklik ya da hatada ise son derece negatif etkileri olan bir sektördür. Eskiden belki çok önemli değildi ancak teknoloji ve sosyal medyanın yükselişi ile birlikte artık her türlü iyi ya da kötü referans anında yüzbinlerce kişiye ulaşabiliyor. İşte tam bu noktada, Turizm sektöründe yer alan her kurum için sosyal Medya çok daha önemli bir noktaya geliyor.

Turizm sektöründe yer alan kurumlar kısa bir süre öncesine kadar sosyal Medya’nın etkileri konusunda çok fazla bilgi sahibi değildi. Aslına bakılırsa durum halen böyle denilebilir. Çünkü, Sosyal Medya mecralarında birkaç hesap açarak bu kanallardan belli mesajları yayınlamak ne yazık ki yetersiz. Ciddi anlamda kurumsal bir strateji geliştirilmeli ve doğrultuda çaba gösterilmelidir. Özellikle yurtdışı kanallara bakıldığında, bazı oteller bunun farkına vardı ve bu doğrultuda özel çalışmalar başlattılar.
Örnek:
Lüks oteller zinciri Four Seasons Ocak 2012’de internet sitesini yeniledi. Sitenin yeni yapısında TripAdvisor, Facebook ve Twitterda Four Seasons otelleri hakkında yapılan yorumlara son derece görünür bir şekilde yer verilirken, kullanıcılar linklere tıklayarak site dışındaki bu içeriklere anında ulaşabiliyor. (Lüks markaların internet sitelerinde nadir görülen bir uygulama)

“Tatil” demek, genel anlamı itibari ile yorgun geçen bir dönem sonrasında insanların dinlenme ihtiyacının karşılanması olarak tanımlanabilir. Ancak; insanlar temelde dinlenmek istese de, bunun yanında kaliteli yeme-içme, eğlenme ve farklı aktiviteleri de aynı anda isteyebiliyor. Görüldüğü üzere farklı ülkelerden gelen insanların farklı seçenekleri ile birleştiğinde, ortaya ciddi anlamda kontrol edilmesi gereken bir veri büyüklüğü ortaya çıkıyor. Nereden geldi, otele nasıl ulaştı, nereden referans aldı gibi bilgilerin edinilmesi artık internet ortamındaki Sosyal Medya mecraları üzerinden yapılmaya başlandı. Bunları kaliteli takibi ve sonrasında fayda çevrilerek sürdürülebilir başarının sağlanması, yukarıda da değindiğimiz üzere iyi bir SM Stratejisi ve S-CRM takibi ile mümkün olabilir.
Peki; bu durumda ne yapılmalı ve oteller nelere dikkate etmeli?
Öncelikle durum analizi yapalım ve aktif seyahat edenlerin davranış şekillerine yönelik aşağıdaki birkaç veriyi görelim:
  • Otel arayanların % 22’si mobil cihazlar üzerinden bu aramaları (Yer, yorum, rezervasyon…) yapıyor.
  • Seyahat edenlerin % 81’i yorum bırakıyor. (Bunun % 47’si erkek ve % 53’ü ise kadın.)
  • % 45’i 35 -49 yaş aralığında / % 30’u 25 -34 yaş aralığında / % 22’si 54 – 64 yaş aralığında.
  • % 12’si seyahat ile ilgili mobil uygulamayı internetten indiriyor.
  • Seyahat edenlerin % 47’si mobil cihaza sahip.
  • Akıllı telefon sahibi olanların %75’i, havaalanlarındaki Wi-Fi bağlantıları kullanıyor.
Hedefler ve Sonuçlar:
  • Sosyal Medya’da olumlu ve olumsuz tüm yorumlar çok dikkatli takip edilmeli.
  • Sadece izlemek yetmiyor, etkileşime geçmeli ve karşılaşılan sorunlar sıcak temas ile çözülmeli.
  • Web sayfası ve Sosyal Medya mecralarında, ilgi gören ve paylaşma isteği uyandıran içerikler üretilmeli.
  • Olumlu yorumlar kadar olumsuz yorumlarda mutlaka yayınlanmalı.
  • Etkileşimler çok hızlı ve sonuca yönelik olmalı.
  • Proaktif olmalı, daha sorunlar oluşmadan tedbir alınmalı.
  • Tüm mecralarda aynı değil, konsepte uygun farklı içerikler üretilmeli ve yayınlanmalı.
  • Web sayfası ve Sosyal Medya’da yer alınan mecralardaki görsellik önemli. İlgici çekici tasarımlar oluşturulmalı, gelişen konulara göre zaman zaman mutlaka değiştirilmelidir.
  • Durağan içeriklerin yanında, hareketli içerikler tasarlanmalı ve kullanılmalı.
  • Görsellikler, mutlaka videolar ve benzeri materyaller ile desteklenmelidir.
  • Web sayfanızın dışında, mutlaka mobil sayfa uygulamalarınız olmalı ve içerikleri buna göre geliştirilmelidir.
  • İlginç yarışmalar düzenlenmeli, katılımcıların yorumları yanında sonraki uygulamalar için görüşleri alınarak katılımcı olmaları sağlanmalıdır.
Evet; Sosyal Medya’da yer almanın bir zorunluluk değil ihtiyaç olduğunun bilincinde olmalıyız. Bu ihtiyaçların fayda dönüşebilmesi içinde, Sosyal Medya stratejilerinin kısa dönemli değil uzun dönemli olması gerektiğini de asla unutmamalıyız. Sürekli ilgiyi üzerinizde tutabilmek için, geliştirilen strateji dahilinde ki etkinliklerin sürekli olması kaçınılmaz bir gerçektir.
KAYNAKLAR:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder